4 Kasım 2018 Pazar

Cadılar Bayramı Fizyolojisi

   

      "Denizde kol gezen köpekbalıklarından kaçma dürtüsü bizi binlerce yıldır sağ tutuyor." diyor Eleanor Cummins Popular Science dergisinin kasım sayısında. Biyolojide korku, bir organizmanın yaşamını tehdit altında gördüğü zaman ortaya çıkan tetiklemeler şeklinde tanımlanıyor. Her ne kadar milyarlarca yılda genlerimize yerleşen bu duygu bizi hayatta tutmak amacıyla oluşsa da, günümüzde gerçekleştirdiğimiz bir çok davranışın hatta bazı toplum davranışlarının temelinde yer alıyor. 
   Geçtiğimiz günlerde hepimizin bildiği üzere dünya genelinde Cadılar Bayramı adı verilen, korku temalı, kökeni Antik Britanya' daki pagan Keltlerin kutladığı Samhain Festivali' ne dayanan özel bir gün kutlandı. Sosyal medyada kendini yapay kan ile boyayan insanları görmenin her ne kabak tadı verdiğinden hayıflansam da, bu insanlar, korkunun fizyolojik temellerini merak edip bu temeller üzerine araştırma yapmaya karar vermeme sebep oldu. 
   Korku anında ilk olarak beynin limbik sisteminde yer alan amigdala bölgesi uyarılır. (amigdaladan bahsettiğim önceki yazımı okumak için tıklayabilirsiniz ) Amigdala, bu stresli durumda beynin "savaş ya da kaç" ikilemini gerçekleştirdiği bölgedir. Beynimizdeki bu badem biçimli bölge öyledir ki, biz henüz bilinçli olarak olayı ele almadan etkinleşir ve sempatik sinir sistemini etkiler. Bu esnada, beynin mantıklı bölgeleri olan hipokampüs ve frontal korteks (ön kabuk) devreye girer ; algılanan görsel ve işitsel girdinin gerçekten bir tehdidi gösterip göstermediğini analiz eder. Amigdaladan gelen sinyaller ise hipotalamusa ulaşır. Bu da endokrin sistemde hummalı bir faaliyet başlatır ve stres hormonları da diyebileceğimiz, adrenalin ve kortizol seviyesinde ciddi bir artış gözlemlenir. Bu hormonlar nabzı ve solunum hızını artırırken akciğerlerdeki küçük hava yollarını genişletir. Böylece kaslarımıza daha fazla oksijen ulaşır ayrıca endokrinden gelen sinyaller glikozu ve diğer enerji saklayan molekülleri depodan çıkarıp kana karıştırır; kan da en başta amigdalamızın oluşturduğu ikilemin cevabına göre kaslara hücum eder. 
   Geçmişte denizde kol gezen köpekbalıklarından palyaçolara... Sizce de çok ilginç değil mi?

   Kaynaklar:
   1- Popular Science Türkiye Sayı: 79
   2- Osman Başyurt, "Korkunun Çekiciliği: Korkacağımızı Bile Bile Neden Korku Filmlerini İzleriz?"  https://evrimagaci.org/korkunun-cekiciligi-korkacagimizi-bile-bile-neden-korku-filmlerini-izleriz-5196